Sanal dünyanın hayatımız üzerindeki yeri ve önemi artık tartışılamaz seviyelere ulaşmıştır. Bu durumun olumlu ve olumsuz birçok etkisi bulunmaktadır. Ancak her şeyden öte artık gerçek kişiliklerimizin yanı sıra “sanal karakter” adını verebileceğimiz ve hakkımızda gerek doğrulanabilen gerekse doğrulanması mümkün olmayan birçok bilgi ve belge sanal dünya üzerinde varolmaya başlamıştır. Birçok şirket personel alımı yaparken başvuru yapan bireylerin sanal karakterlerini araştırmakta ve haklarında olumlu ya da olumsuz bir izlenim edinmeye çalışmaktadırlar. Sanal dünyanın önlenemez ve manipülasyonu kolay kullanımı nedeniyle bireyler hakkında oluşturulan bilgiler artık olumlu ya da olumsuz bir karakter oluşturmuş ve gerçek hayatı dahi ciddi oranda etkilemeye başlamıştır. İşte bu hususun doğuracağı olumsuz etkilerin önlenmesi amacıyla ortaya “unutulma hakkı” adı verilen bir konsept atılmıştır.
Unutulma hakkı; özellikle Avrupa Birliği ülkeleri ile Arjantin’de kabul edilen ve bireyin internet ortamı üzerinde mevcut olan bilgilerin silinmesi talebini konu alan bir husustur. Bir şahsın geçmişte yaptığı hareketlerden dolayı ortaya çıkan doğru tabir kullanmak gerekirse “sanal sabıkasının” silinmesini talep etme hakkının kişi özgürlükleri olgusu içerisinde değerlendirilmesini konu almaktadır. Sanal dünya üzerinde var olan ve bireyin kişisel fotoğraf, adres ve kimlik bilgilerinin geri getirilemez şekilde silinmesi olarak tanımlanabilir. Kişisel özgürlükler bağlamında haklı bir talep olarak göze çarpsa da kamu menfaati nezdinde bilgi alma özgürlüğünü olumsuz şekilde etkilediği de kabul edilebilir.
Unutulmak hakkı; Avrupa Komisyonu üyesi Viviane Reding’in talebi ile ilk olarak gündeme gelmiştir. 2014 yılında Avrupa Adalet Divanı’nın kabul etmesi ile artık “unutulma hakkı” uluslararası mevzut düzleminde geçerli hale gelmiştir. Avrupa Adalet Divanı’na göre bir birey hakkında spesifik (i.e. particular reasons) bir gerekçe bulunmadıkça sanal geçmişinin silinmesi talep Google tarafından kabul görmelidir. Avrupa Adalet Divanı’nın bu kararı üzerine Google ve Bing gibi arama motorları bir form düzenleyerek başvuruları kabul etmeye başlamışlardır. Bu karara ilişkin düzenlenen formun sadece AB ülkelerinde geçerli olduğuna dikkat çekmek istiyoruz. AB dışında ise İsviçre, İzlanda, Norveç ve Lihtenştayn gibi ülke vatandaşlarına da spesifik olarak unutulma hakkı tanınmıştır. Avrupa Adalet Divanı’nın başvurusu sadece Google’ı değil bütün arama motorlarını kapsamaktadır. Zira Avrupa Adalet Divanı verdiği kararında spesifik olarak Google’dan değil arama motorlarının tamamından bahsetmektedir.
Unutulma hakkının Türkiye için uygulanması mecburi bir durum değildir. Zira Avrupa Adalet Divanı kararları üye ülkeler için uyulması zorunlu kararlardan değildir. Ancak arama motorlar AB ülkeleri dışında kalan 4 ülkeye uyguladıkları gibi, inisiyatif alarak unutulma hakkını Türkiye’de bulunan kullanıcılar için de tanıyabilirler. Türkiye ile alakalı da çalışma yapıldığına ilişkin duyumlar mevcut ancak arama motorları tarafından henüz doğrulanmamıştır.
Unutulma hakkının genel uygulaması ise sadece ilgili coğrafi alan üzerinde mümkün olacaktır. Örneğin AB ülkelerinden yapılan başvuruya ilişkin silinen sayfalar ABD üzerinden görüntülenebilecektir.
Arama Motorlarında Unutulma Hakkı İle İlgili Soru Sormak İçin Hemen Tıklayınız!!