
Pratik hayatta insanların evlatlıktan red olarak adlandırdığı durumun hukuk sistemindeki yeri mirasçılıktan çıkarma durumudur. Mirasçılıktan çıkarma işlemi ile mirasbırakan ölüme bağlı tasarruf ile mirasçısını mirasından uzaklaştırabilir.
Mirasçılıktan çıkarma işleminin hangi gerekçelerle ile ve ne şekilde yapılacağı hususu 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 510 ve 513. maddeleri arasında belirtilmiştir. Kanuna göre mirasçılardan biri mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarına karşı ağır bir suç işler ise mirasbırakan tarafından mirastan çıkartılabilir. Kanun burada görüleceği üzere net bir tanımlama yapmamış ve ağır suç kavramını her pratik olayda ayrı olarak değerlendirilmesini istemiştir. Zira ağır suç kavramı, ailenin sosyo-ekonomik standartlarına veya gelenek – göreneklerine göre farklılık göstermektedir. Bu nedenle ağır suç kavramı her somut olayda farklı olarak değerlendirilir. Burada özellikle suç kelimesine yer verildiği için yapılan eylemin 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu uyarınca suç olmasına dikkat edilmelidir. Zira suç ancak kanunda yazılı hususların gerçekleşmesi ile mümkün bulunmaktadır. Yapıldığı iddia edilen eylem Türk Ceza Kanunu uyarınca suç değil ise mirasçılıktan çıkarma işlemine dayanak yapılması mümkün değildir.
Mirasçılıktan çıkarma işleminin ikinci gerekçesi de mirasçının mirasbırakana veya mirasbırakanın aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan görevlerini ihmal etmesidir. Burada aile hukukuna göre aile bireyleri birbirilerine karşı bir takım ödev sorumluluklara sahiptirler. Sadakat yükümlülüğü, bakım yükümlülüğü vs. bu hak ve ödevler arasında sayılabilir. İşte bu hak ve ödevlere aykırı hareket edilmesi halinde mirasbırakan bu mirasçıyı mirasçılıktan çıkarabilir.
Yukarıda saydığımız her iki eyleminde mirasçılıktan çıkarma işlemine konu olması için doğrudan mirasbırakana yöneltilmesine gerek bulunmamaktadır. Mirasbırakanın aile üyelerine karşı da bu eylemler de bulunulması halinde mirasbırakan yapacağı bir ölüme bağlı tasarruf ile bu mirasçıları mirasçılıktan çıkarma hakkına sahiptir.
Mirasçılıktan çıkarma işleminin geçerli olması ancak ve ancak sebebin belirtilmesi halinde mümkündür. Sebebi belli olmayan çıkarma işlemlerinin geçerliliği bulunmamaktadır. Mirastan çıkarılan kimse bu çıkarma işlemine itiraz ederse sebebi ispat yükü mirasçılıktan çıkarılmayan diğer mirasçılara düşmektedir. Sebep ispat edilmezse mirasçılıktan çıkarılma işlemi geçersiz olur ve kişi miras üzerinde hak sahibi olmaya devam eder. Ancak sebebin ispat edilmesi halinde kişi mirasçılıktan pay alamaz ve ayrıca tenkis davası da açamaz. Bu şahsın miras payı varsa altsoyuna altsoyu yok ise diğer mirasçılara geçer.
Eğer mirasçılarından biri borçları nedeniyle aciz halinde ise mirasbırakanın bu mirasçıyı saklı payının yarısı oranında mirasından çıkarabilir. Ancak bu çıkarma işlemi ile ortaya çıkan yarı oranındaki payın mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyuna özgülenmesi kanuni şart olarak kabul edilmiştir.
Mirasçılıktan Çıkarma İle İlgili Soru Sormak İçin Hemen Tıklayınız!!