Türk Hukuku geleneklerinden dolayı evlilik kurumuna büyük önem vermiştir. Toplumun en önemli yapı taşı olan aile kurumunun başlangıcına neden olan evlilik kurumunun ciddiyeti nişanlanmaya dahi kanunda yer verilmesi ile de rahatlıkla anlaşılabilir. Her ne kadar nişan hususu çok fazla evlilik kadar dikkat çekici olmasa da kanun açısında ciddi sonuçlara bağlanmıştır. Nişanlanmaya verilen kanuni sonuçlar toplum tarafından çok fazla dikkat edilmemiş olsa da karşılaşıldığı vakit haklı olan tarafa çok ciddi haklar tanınmıştır.
Nişanlanmanın tarifi ve sonuçları 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nda yer almaktadır. Bu kanunun 118. Maddesine göre evlenme vaadi ile kişiler hukuken nişanlanmış sayılmaktadır. Bu hususun altını önemli çizmek istiyoruz. Kanun nazarında bir seremoni şeklinde törene ihtiyaç yoktur. Erkeğin ve kadının birbirlerine evlenme vaadinde bulunmaları kendilerinin medeni halinin değişmesi anlamına gelmektedir. Zira evlenme vaadi ile bireyler artık nişanlı hale gelmektedir.
Nişanlanmaya verilen hukuki değere rağmen evlilik vaadi evlenmeyi zorlayıcı bir etken sağlamaz. Yani kişiler nişanlanmanın evlenmeye dönmesi hususunda birbirlerine hukuki baskı yapamazlar. Ancak haksız olarak nişanı bozan veya nişanın bozulmasına sebep olan taraf kusursuz veya daha az kusurlu tarafa bu haksız fiili nedeniyle bir tazminat ödemek zorunda kalabilir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre kusursuz veya daha az kusurlu olan tarafın nişanın bozulması nedeniyle tazminat hakkı bulunmaktadır.
Nişanın bozulması nedeniyle tazminat hakkı ikiye ayrılmaktadır. Kusursuz yada daha az kusurlu olan taraf nişanın bozulması halinde nişan nedeniyle yaptığı maddi harcamaları, masrafları ve katlandığı fedakarlıkları maddi tazminat adı altında karşı taraftan talep edebilir. Bu giderler içerisine nişan giderleri de dahil edilmiştir. Burada tazminat hakkı sadece nişanlılara değil nişanlıların annesine ve babasına yahut onlar gibi davranan kimselere de tanınmıştır. Manevi tazminat ise nişanın bozulması nedeniyle manevi açıdan zarar gören kimseler bu zararlarını karşı taraftan talep edebilirler.
Yukarıda belirttiğimiz tazminatların yanı sıra nişanlanma nedeniyle verilen hediyelerin iadesi de talep edilebilir. Hediyelerin iadesini talep edebilecek kişiler kanun tarafından kısıtlanmıştır. Hediyelerin iadesini nişanlı çiftler, anne ve babaları veya onlar gibi davranan kimseler isteyebilir. Nişanlanma ile ilgili uyuşmazlıklarda dava açma 1 yıllık zamanaşımı süresine bağlanmıştır. Bu süre nişanın bozulmasından itibaren başlamaktadır
Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Hakkı İle İlgili Soru Sormak İçin Hemen Tıklayınız!!