
Kişisel zevk veya tıbbi amaçlı kullanılan psikoaktif maddeler uyuşturucu maddeler olarak adlandırılmaktadır. Bu uyuşturucu maddeler kimyasal yahut tarımsal yollarla elde edilmektedir. Ülkemizde ruhsatsız şekilde uyuşturucu madde imali yahut yetiştirilmesi gerek Türk Ceza Kanunu gerekse özel kanunlarla suç sayılmıştır. Bu yazıda kişisel kullanım amacıyla tarımsal yolla yetiştirilen uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle alakalı kanuni süreci izah edeceğiz.
Uyuşturu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun 23. Maaddesi 5. Fıkrası;
“Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi dört yıldan on iki yıla kadar hapis ve beşyüz günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Münhasıran kendi kullanımı için ihtiyaç duyduğu esrarı elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu madde kapsamında ekim yapma ibaresinden, tohumun toprağa ekilmesinden ürünün hasadına kadarki süreç anlaşılır.”
Hükmünü getirmiştir. Kişinin kendi kullanımı için dahi olsa esrar elde etmek amacıyla hint keneviri yetiştirmesi Uyuşturu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun uyarınca suç sayılmaktadır. Burada yetiştirilen uyuşturucu maddenin kişisel kullanım için mi olduğu yahut ticaret amacıyla mı yapıldığı ayrımı oldukça önemlidir. Zira kişisel kullanım için kenevir ekiminin cezasının üst sınır 3 yıl iken ticaret amacıyla yetiştirilen hint keneviri için verilecek ceza 10 yılın üzerindedir. Yargıtay bu konuda bir takım kriterler öngörmüştür. Bu kriterler her bir kullanım için ayrıca dikkate alınmalı ve bu inceleme neticesinde yetiştirilen uyuşturucu maddenin kişisel kullanım için mi yoksa ticaret amacıyla yetiştirildiği belirlenmelidir.
Yargıtay tarafından belirlenen birinci kriter failin uyuşturucu maddeyi başkasına satma, devretme veya tedarik etme amacı içerisinde bulunup bulunmadığıdır.
Burada kişinin satış, devir yahut birine tedarik için herhangi bir harekete geçip geçmediği belirlenmelidir. Satış esnasında yakalanma yahut satış ile ilgili ciddi ihbar burada önemli kriterlerden biridir. Kişinin satış, devir yahut tedarik ile ilgili bir eylemi söz konusu değilse burada uyuşturucu madde yetiştirme suçunu kişisel kullanım amacıyla işlediği varsayılabilir.
İkinci kriter ise uyuşturucu maddenin bulundurulduğu yer ve bulunduruluş şeklidir.
Kişisel kullanım için uyuşturucu madde yetiştiren kullanıcılar çoğunlukla bu maddeleri kolaylıkla erişebilecekleri yerlerde muhafaza ederlerken uyuşturucu ticareti yapan kişiler bu işi depo, bodrum gibi daha metruk alanlarda muhafaza etmektedir. Kişi evinde uyuşturucu madde yetiştiriyorsa burada kişisel kullanımdan bahsedilebilir ancak kişi bu suçu evinden ayrı bir yerde işlemişse ticaret için yetiştirme ihtimali öne çıkmaktadır.
Diğer bir husus ise uyuşturucunun bulundurulma şeklidir. Uyuşturucu ticareti yapan kişilerin bu maddeleri satışa hazır halde her biri aynı gramda olan küçük, şeffaf, kilitli poşetlerde sattığı bilinmektedir. Ancak kişisel kullanım için uyuşturucu yetiştiren kişilerin evinde ise bu tür gramaj yapmayı sağlayacak şeffaf kilitli poşetler bulunmaz. Kişinin uyuşturucu madde yetiştirdiği evde küçük kilitli poşetlerden bulunuyorsa burada ticaret için yetiştiricilik yaptığından bahsedilebilir.
Üçüncü kriter ise bulundurulan miktardır.
Kişinin yetiştirdiği uyuşturucu madde miktarı da bunun kişisel kullanım amacıyla mı yoksa ticaret amacıyla mı yetiştirildiğini ortaya koyan kriterlerdendir. Örneğin Yargıtay günlük eroin kullanımı miktarını 150 miligram olduğunu başkaca yan delil yoksa kişiden ele geçirilen 20 gram ve üzeri maddeyi ticaret amacıyla bulundurmaya yönelik yargılama yapılacağını belirtmiştir.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, 16-19 Mayıs 2013 tarihli hukuki müzakare toplantı tutanağı ile uyuşturucu madde kişisel kullanım miktarı/sınırı konusunda;
”Eroin ve kokain maddelerinde başka bir yan delil yoksa kişiden ele geçirilen 20 gram ve üzeri madde, uyuşturucu madde içeren sentetik haplarda ise 50 adet ve üzerinin kullanım amacıyla değil ticaret amacıyla bulundurulduğu yine Yargıtayca benimsendiği paylaşılmıştır. Yapılan araştırmalarda esrar maddesinde günlük kullanım miktarının 2 gram, eroinde 150 miligram, kokainde 60 miligram, kokainde 60 miligram, haplarda 3-4 adet olduğu görülmüştür.’‘ şeklinde fikir birliğine varmıştır.
Yargıtay, uyuşturucu madde içeren sentetik haplardan 50 adet ve üzerinin kullanım amacıyla değil, ticaret amacıyla bulundurulduğu kanaatine varmıştır. Günde 5-6 adet sentetik hap kullanımını ise günlük kişisel kullanım miktarı olduğunu belirtmiştir. Görüleceği üzere yetiştirilen uyuşturucu madde miktarı da burada oldukça önemli bir kriterdir.
Konu ile İlgili Yargıtay Kararları
Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/ 15919E.,2016 / 231K.,20.01.2016 tarihli kararından özetle ;
“Suç tarihinde sanığın annesi olan diğer sanık Hülya ile birlikte yaşadıkları evde 82 adet uyuşturucu nitelikli hap ele geçirildiği, sanığın ele geçen hapları kullanmak için bulundurduğuna dair savunmasının aksine başkasına temin ya da vereceğine dair her türlü şüpheden uzak yeterli delil bulunmadığı, dosya kapsamına göre; sanığın eyleminin TCK’nın 191. maddesinde düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi kanuna aykırıdır.”
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2017/10-223E., 2020/139 K., 27/02/2020 tarihli kararından özetle;
“Ele geçen kenevir bitkilerinin sayısının (28) kökten ibaret olması, sanığın evinin içerisinde ve saksılara dikili hâlde ele geçirilmesi, gerek dikili hâlde bulunan köklerden elde edilebilecek esrar miktarı gerekse hasat edilmiş halde bulunanlardan elde edilebilecek esrar miktarı ile birlikte dikili hâlde ele geçen kenevirlerden elde edilebilecek esrar miktarının kullanma sınırları üzerinde olmaması, esrar kullandığını, kenevir bitkilerini de kendi ihtiyacı olan esrarı elde etme amacıyla yetiştirdiğini savunan sanığın idrar örneğinin esrarın etkin maddesi olan THC (Tetrahidrocannabinol) içerdiğinin tespit edilmesi, uyuşturucu madde imal ve ticareti suçundan açılan davada sanığın yetiştirdiği bitkileri satma, devretme veya tedarik etme gibi davranışlara yöneldiğine dair somut bir delile ulaşılamadığı belirtilerek hükmolunan beraat kararının Özel Dairece onanmasına karar verilmesi, sanığın hukuki durumunun henüz yetişme aşamasında olan dikili kenevir bitkilerinin tam olgunluğa ulaştığında elde edilebilecek olan ve varsayıma dayanan esrar miktarı üzerinden değil suç tarihindeki mevcut duruma göre ele geçen kök sayısı ve elde edilebilecek esrar miktarı üzerinden belirlenmesinin gerekmesi karşısında; yaklaşık dört yıldır esrar kullandığını ve dışarıdan satın almak yerine daha ucuz olacağını değerlendirdiğinden evinin odasının içerisinde oluşturduğu özel ortamda kendi ihtiyacı olan keneviri yetiştirmeye başladığını, kimseye satmadığını söyleyen sanığın savunmalarının aksine delil de elde edilemediği anlaşıldığından, sanığın eyleminin 2313 sayılı Kanun’un 5. fıkrasının 1. cümlesinde yer alan “Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekme” suçunu değil, aynı fıkranın 2. cümlesinde yer alan “Münhasıran kendi kullanımı için ihtiyaç duyduğu esrarı elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapma” suçunu oluşturduğunun kabulü gerekmektedir.”
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2012/ 10-294 E.,2012 / 253K.,26.06.2012 tarihli kararından özetle ;
‘‘Aracında yapılan arama sonucu ele geçen kenevir bitkisi dışında, sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığı yolunda başka bir kanıtın elde edilememesi, uygulamada kabul edilen günlük kullanım miktarı dikkate alındığında, ekspertiz raporunda belirtilen üçyüzkırk gramlık uyuşturucu madde miktarının yıllık kişisel kullanım sınırları içerisinde bulunması, sanığın söz konusu uyuşturucu maddeyi satmak için değil kullanmak amacıyla bulundurduğu yönündeki aksi kanıtlanamayan savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçunu işlediği kuşku boyutunda kalmaktadır”
Yargıtay 9.Ceza Dairesi,2015/ 13337E.,2017 / 187K.07.02.2017 tarihli kararından özetle;
”04.11.2010 tarihli ev arama, yakalama ve el koyma tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın diğer sanıklarla birlikte bulunduğu eve arama yapılmak üzere girildiği sırada sanığın kolluk görevlilerini görerek yere attığı esrar maddesi ile bir poşet içerisinde tütünle karışık vaziyette esrar maddesinin ele geçtiği olayda, sanığın savunmasının aksine, ele geçen kişisel kullanım miktarındaki esrar maddesini satma veya başkalarına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna dair, kuşku sınırlarını aşan, somut, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, şüpheden sanık yararlanır ilkesi de gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 07.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi”